31 Ekim 2019 Perşembe

‘Teknoloji üreticileri planlı eskitme yaparak tüketime zorluyor' (1)

'Teknoloji üreticileri planlı eskitme yaparak tüketime zorluyor'



İşletim sistemi Microsoft Windows 10'un son güncellemesi bilgisayarların donanım performansını gözle görülür şekilde etkileyince 'planlı eskitme' tartışmaları yeniden başladı. Planlı eskitme hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kutluk Özgüven, "Teknoloji şirketleri ve küresel piyasaya hâkim ülkeler planlı eskitme yaparak tüketime zorluyor" ifadelerini kullandı.

İşletim sistemi güncellemeleri günlük hayatımızda önemli bir yer tutan akıllı cep telefonlarımız, bilgisayarlarımız ve dijital televizyonlarımız için süreklilik arz ediyor. Her yeni güncellemeyle işletim sisteminin hafıza, işlemci ve geçici bellek kullanımı artıyor. Böylece günlük hayatta yoğun olarak kullandığımız eşyalarımızın kullanım ömrü kısıtlanıyor. 'Planlı eskitme' denilen teknolojik cihazların ömrünü kısıtlayan üretim politikasını İstanbul Aydın Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutluk Özgüven açıkladı. Özgüven, bunun dev şirketlerin ve küresel piyasaya hâkim konumdaki ülkelerin bilinçli olarak yaptıkları, daha fazla satmak amaçlı bir taktik olduğunu, 1920'lerde Amerika'da planlı eskitme adı verilen bu yöntemin, tüketimi artırıp insanların sürekli firmalara para taşımasını hedeflediğini belirtti. 'Yazılımlar donanımların sürekli yenilenmesi için yapılıyor' Bilgisayar ve iletişim cihazlarının donanımları her yıl iki kat hızlanmakta diyen Prof. Dr. Özgüven, 50 yıldır devam eden bu gelişime Moore Yasası dendiğini ve büyük şirketlerin arasında kararlaştırılmış bir teknoloji geliştirme hızı olduğunu iddia ederek, "Yine de bu cihazları çalıştıran ana yazılım olan işletim sistemleri bunlara uyacak şekilde tasarlanabilirdi. Cihazlarda da hızlı gelişen işlemci ya da bellek gibi bölümler değişip ana cihaz kalacak şekilde tasarlamak, bütün cihazı atmaya gerek bırakmamak mümkün olabilirdi. Aksine gerek yazılımlar gerekse donanımlar bireylerin sürekli olarak bunları yenilemesi amacıyla yapılmaktadır" ifadelerini kullandı. Planlı eskitmeyle nasıl mücadele edilir? Planlı eskitmeyle mücadelenin yollarını da anlatan Prof. Dr. Özgüven, "Planlı eskitmeyle iki farklı katmanda mücadele edebiliriz. Bir yandan devlet olarak bir strateji izlerken bir yandan da bunu beklemeden biz bireysel bir yol izleyebiliriz. Devlet, Türkiye ve çevre ülkeler gibi yüz milyonlarca müşteriden oluşan pazara yönelik, ana kasası ve temel parçaları kolayca eskimeyecek, parçaları zamanla ve farklı dönemlerde değiştirilebilecek, böylece çok daha az masraf oluşturacak bir yolu benimseyen sistemler planlayabilir ve üretilmesi için koordinasyon yapabilir. Diğer yandan, geliştirilecek özgür yazılımlarla, eski parçaları değiştirilmese bile tam olarak çalışabilecek ancak performans olarak belki daha yavaş olabilecek, ancak bunu da akıllı yöntemler ve yazılım teknolojisinin gelişmesiyle kısmen kapatacak programların gelişmesi için öncülük yapabilir. Ayrıca bireylerin de yapabilecekleri var. Bunların arasında kuşkusuz çok zorunlu olmayan değişiklikler için mutlaka cihaz ve yazılımlarını değiştirme zorunluluğu hissedilmemesi, toplum baskısına direnilmesi, daha uzun süre kullanmak için cihazların özellikle hareketli parçalarını çok hassas kullanmak, sürekli önlem almak, ekranını korumak gibi yollar bulunmakta. Teknolojik olarak seçeneklerdeyse alınacak yazılımların giderek açık kaynak kodlu olmasına dikkat etmek, açık kaynak kod alternatifleri almak, bulut özelliklerini daha iyi kullanarak daha az verinin cihazlarda bulunması, bu sayede daha yüksek performans göstermesini sağlamak gibi bireysel ek önlemler de alınabilir. Gerek devlet ölçeğinde gerekse birey olarak bilinçli bir yaklaşım elde edildiğinde, çağımızın sömürü yöntemlerinden biri olan Planlı Eskitmeye karşı mücadele edilebilir" şeklinde konuştu.

Fatih Terim ve yardımcıları stada geldi (4)

Fatih Terim ve yardımcıları stada geldi



Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, yardımcıları Ümit Davala ve Hasan Şaş'la birlikte stada geldi.

Cezası nedeniyle Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde tribünde olacak olan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, kendisi gibi cezalı durumda olan yardımcıları Ümit Davala ve Hasan Şaş'la birlikte Türk Telekom Stadı'na geldi. VIP tribününden stadyuma giriş yapan Fatih Terim'i Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz kapıda karşıladı. Cengiz ve Terim kapıda bir süre sohbet ettikten sonra tribüne geçti. Bozhan Memiş - Güven Mert Ercan

Fatih Terim ve yardımcıları stada geldi (4)

Fatih Terim ve yardımcıları stada geldi



Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, yardımcıları Ümit Davala ve Hasan Şaş'la birlikte stada geldi.

Cezası nedeniyle Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde tribünde olacak olan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, kendisi gibi cezalı durumda olan yardımcıları Ümit Davala ve Hasan Şaş'la birlikte Türk Telekom Stadı'na geldi. VIP tribününden stadyuma giriş yapan Fatih Terim'i Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz kapıda karşıladı. Cengiz ve Terim kapıda bir süre sohbet ettikten sonra tribüne geçti. Bozhan Memiş - Güven Mert Ercan

29 Ekim 2019 Salı

Sağlıklı topuklu ayakkabı giymenin kuralları (2)

Kadınların vazgeçilmezi sivri burunlu, yüksek topuklu ayakkabılar, hemen hemen her kadının gardırobunda yer alıyor. Şık görünse de bu tür ayakkabılar ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Bilinçli ayakkabı seçimi ise yaşam süreci içinde oluşabilecek bazı sağlık problemlerini engelleyebiliyor.

Ayak sağlığı için, öncelikle ayağın şekline uygun ayakkabılar seçmeye özen göstermek gerekiyor. Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, yüksek topuklu ayakkabılardan vazgeçmeden nasıl sağlıklı kalınabileceğini anlattı.

5 cm topuk, spor ayakkabının rahatlığını sağlıyor

Sağlık açısından en ideal ayakkabı yaklaşık 5 cm yüksekliğinde topuğu olandır. Ayakkabıyı, topuk yüksekliğinin yanı sıra ideal yapan özelliği ön kısmının parmakların rahat edebileceği genişlikte olmasıdır. Böyle bir ayakkabı spor ayakkabısı kadar sağlıklıdır. 8 cm'den uzun topuklu, sivri uçlu bir ayakkabı ise uzun süreli kullanıldığında bel, kalça, diz, ayak bileği ve ayağın ön kısmında anormal yüklenmelere neden olur.

8 cm'den yüksek topuk postürü bozuyor

Kollar, bacaklar ve başın yer çekimine göre bir pozisyonu vardır. 8 cm'den yüksek topuğu olan bir ayakkabı postürü bozarak dizlerin ve kalçanın hafif bükülmesine, belin öne doğru kamburlaşmasına ve belin normal olan çukurluğunun artmasına neden olur. Belde, kalçada, dizde, bacak kaslarında, ayak bileğinde ve ayağın ön kısmında postür bozukluğundan kaynaklanan anormal kuvvet yoğunlaşması ise çeşitli hastalıklara yol açar.

Kas kısalmalarına yol açmasın!

Anormal yüklenme yerlerinde kas kısalmaları olur. Örnek olarak; bel çukurluğu artınca belin arka kasları; kalçanın yükü arttığı için ise kalçayı büken kaslar, en önemlisi de bacak kasları kısalır. Bu kısalma, eklem hareketlerinin fizyolojik genişliğini azaltır. Eklem esnekliğinin azalması eklem kıkırdağına anormal yük bindirerek kireçlenmeye neden olur. Özellikle bacak kaslarının kısalarak ayak bileği eklemine yük bindirmesi ayak tabanında bulunan zarı kısaltır, topuk ağrılarına yol açar.

Sinir hasarına neden olabilir

Sürekli topuklu ayakkabı giyme sonrasında ayak parmaklarında pençeleşme görülebilir. Pençeleşme sonucunda ayak parmak sırtlarının ayakkabıyla çok sık teması bu bölgelerde nasır oluşumuna yol açar. Önleri çok dar ayakkabılar ise başparmak çarpıklıklarını meydana getirir. Ayrıca ayağın önde sıkışması, parmakların dar bir alanda birbirlerine doğru itilmelerine neden olur ve parmak arasından geçen parmak sinirlerinin sıkışmasıyla sinir hasarına zemin hazırlar. Bu bölgede Morton Nöroması denen sinirde kalınlaşma, ayak önünde uyuşma ve ağrı ile belirti veren rahatsızlıklara neden olur.

Topuklu ayakkabıyla da sağlıklı ayaklar mümkün…

1. Eğer topuklu ayakkabılardan vazgeçemiyorsanız, ayağınıza uygun formda bir ayakkabı alın.
2. Öne doğru eğimi daha hafif, parmakları sıkıştırmayan modelleri seçin.
3. Basılan alan geniş olduğunda daha iyi denge sağlandığı için, kalın topuklu ayakkabıları almayı tercih edin.
4. Sol ve sağ ayağınız birbirinden farklıysa büyük ayağınızın rahat ettiği numarayı alın.
5. Topuklu ayakkabıyla bütün gün ayakta durmak hem iskelet yapısına hem de bacak kaslarına zarar verir. Çok ayakta kalmamaya, aralarda oturmaya dikkat edin.
6. Uygun ayakkabıların içerisine ayaklarınızın daha rahat etmesi için ortopedik taban yerleştirin veya ayaklarınızın önüne veya arkasına silikon yastıkçıklar koyun.
7. Her gün aynı ayakkabıyı giymeyin, farklı boyda topuklu ayakkabılar giymeyi tercih edin.
8. Topukların puntosu arttıkça rahatsızlık artar bu nedenle 7.5 cm'den yüksek topuklu ayakkabıların kullanımını mümkün olduğunca sınırlayın.
9. Ayakta durduğunuzda postürünüzün nasıl olduğunun farkında olun. Omuzlarınızı kare pozisyona getirin, omurganızı uzatın ve ağırlığı her iki ayağa eşit dağıtın. Omuzlarınızı, kalçalarınız ve dizlerinizi bir hizada tutun.
10. Adımlarınızı atarken yere ilk olarak topuklarınızın ardından da ayakucunun değmesini sağlayın.
11. Merdivenden inerken topuklarınız ve ayakucunuz aynı anda yere basacak şekilde inin, merdiven çıkarken de tüm ağırlığınızı ayakucunuza verin.
12. Çalışmadığınız günlerde maksimum 5 cm yüksekliğinde topuklu ayakkabı tercih edin.
13. Önü geniş ayakkabı ya da spor ayakkabı giyerek ayaklarınızın dinlenmesini sağlayın.
14. Yürüyüş, koşma gibi egzersizler yapın.
15. Yapılan egzersizlerde bacak arkası kaslarının gerildiği hareketlere yer verin.

2019 sonbahar gardırobunuzda bulunması gereken 8 parça (9)

Sabah uyanıp karmaşık bir kombinle uğraşmaktansa birkaç dakika fazla uyumayı veya pratik şıklığı tercih edenler için bu sonbahar kombinlerinizi tamamlayacak 8 şık parçayı derledik. 2019 sonbahar gardırobunuza bu parçaları ekleyerek hem zamandan kazanıp hem de stilinizden söz ettirebilirsiniz.

Trençkot

Şık basic parçalar arasında belki de en güçlüsü trençkotların modası asla geçmediği gibi pratikliğinden de vazgeçemiyoruz. Üzerinize hafif bir şey alarak serin bir sonbahar gününü kurtarmak istediğinizde trençkottan daha havalı bir tercih olamaz.

Viktoryen botlar

Her sonbahara girerken bizi bütün sezon götürecek bir çift bot arıyoruz. Bu sezonun favorisi Viktoryen botlar. Şimdiden uyarmış olalım: Bu trend sezona damgasını vuracak!

Hacimli bir kazak

Hacimli bir kazaktan kastımız geçtiğimiz sezonlarda üstümüzden çıkarmadığımız boyfriend kazaklar değil. Sezonun trendi bluzumsu detaylara sahip kazaklar.

Deri pantolon

En basit kombinlerinize bile zevk katacak bir deri pantolon sonbahar sezonunun olmazsa olmazı. Sizin için deri pantolonu vazgeçilmez yapan nedir bilmiyoruz ama bizim için hem formal kombinlere, hem gece kombinlerine, hem de en günlük kombinlere uyarlayabilmemiz.

İnce bir boğazlı

Boğazlı kazaklara henüz hazır değiliz ancak 50'ler ve 60'lar havası bizi cezbetmiyor değil. İncecik bir boğazlı badi, çabasız kombinlerinize ilaç olabilir.

Ekose etek

Baharda çiçekli parçalar neyse sonbaharda ekose parçalar tam olarak o. Son birkaç sezonu etkisi altına almış ekose parçaları stilinize dahil etmenin en feminen yollarından birisi sizi okul yıllarınıza götürecek ekose etekler.

Fiyonklu tokalar

Fiyonk 2019 güz sezonunun favori trendleri arasında yerini alıyor. Kombininize kaliteli ve feminen bir hava katmanın daha basit bir yolu olamaz. Kötü saç gününüzün kurtarıcısı ipek fiyonklu bir toka olabilir.

Blazer

Her kadının kendi stiline uygun bir blazerı olmalı. Sonbahar ayazına önlem, minimalist bir dokunuş, şık bir kombin!

2019 sonbahar gardırobunuzda bulunması gereken 8 parça (9)

Sabah uyanıp karmaşık bir kombinle uğraşmaktansa birkaç dakika fazla uyumayı veya pratik şıklığı tercih edenler için bu sonbahar kombinlerinizi tamamlayacak 8 şık parçayı derledik. 2019 sonbahar gardırobunuza bu parçaları ekleyerek hem zamandan kazanıp hem de stilinizden söz ettirebilirsiniz.

Trençkot

Şık basic parçalar arasında belki de en güçlüsü trençkotların modası asla geçmediği gibi pratikliğinden de vazgeçemiyoruz. Üzerinize hafif bir şey alarak serin bir sonbahar gününü kurtarmak istediğinizde trençkottan daha havalı bir tercih olamaz.

Viktoryen botlar

Her sonbahara girerken bizi bütün sezon götürecek bir çift bot arıyoruz. Bu sezonun favorisi Viktoryen botlar. Şimdiden uyarmış olalım: Bu trend sezona damgasını vuracak!

Hacimli bir kazak

Hacimli bir kazaktan kastımız geçtiğimiz sezonlarda üstümüzden çıkarmadığımız boyfriend kazaklar değil. Sezonun trendi bluzumsu detaylara sahip kazaklar.

Deri pantolon

En basit kombinlerinize bile zevk katacak bir deri pantolon sonbahar sezonunun olmazsa olmazı. Sizin için deri pantolonu vazgeçilmez yapan nedir bilmiyoruz ama bizim için hem formal kombinlere, hem gece kombinlerine, hem de en günlük kombinlere uyarlayabilmemiz.

İnce bir boğazlı

Boğazlı kazaklara henüz hazır değiliz ancak 50'ler ve 60'lar havası bizi cezbetmiyor değil. İncecik bir boğazlı badi, çabasız kombinlerinize ilaç olabilir.

Ekose etek

Baharda çiçekli parçalar neyse sonbaharda ekose parçalar tam olarak o. Son birkaç sezonu etkisi altına almış ekose parçaları stilinize dahil etmenin en feminen yollarından birisi sizi okul yıllarınıza götürecek ekose etekler.

Fiyonklu tokalar

Fiyonk 2019 güz sezonunun favori trendleri arasında yerini alıyor. Kombininize kaliteli ve feminen bir hava katmanın daha basit bir yolu olamaz. Kötü saç gününüzün kurtarıcısı ipek fiyonklu bir toka olabilir.

Blazer

Her kadının kendi stiline uygun bir blazerı olmalı. Sonbahar ayazına önlem, minimalist bir dokunuş, şık bir kombin!

Bilekten bağlamalı ayakkabılarda en ilginç styling trendi (1)

Bilekten bağlamalı ayakkabılarınızı bağlamanın artık çok ilginç ve havalı bir yolu var. En havalı influencer yeni styling trendiyle Instagram feedimizi ele geçirmeye başladılar.

Yeni Instagram trendi bilekten bağlamalı ayakkabıları bambaşka bir boyuta taşıdı. Instagram yıldızları pantolon paçalarına doladıkları bağcıklarıyla bizi sezonun en ilginç trendlerinden biriyle tanıştırdı.


Salaş mom jeanlerinizle sokak stili için son derece havalı bir dokunuş.


Ünlü influencerlara bakılırsa büyük beden bir blazer ile giymekte fayda var.


Uzun paçalarınıza da pratik bir çözüm gibi görünüyor.


Yine de iddialı bir trend. Ne dersiniz?


2020 yılında moda dünyasına yön verecek 6 ana renk (6)

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Milano Fashion Week, 2020 yılının trend renkleri hakkında bize ipuçları verdi. İşte birçok tasarımcının koleksiyonlarında bolca yer vereceği o renkler...

Eda Özdemir - PembeNar Özel

Tasarımcıların yeni koleksiyonlarını tanıttığı moda haftaları şu günlerde ara vermeden devam ediyor. Birçok tasarımcı gelecek sezon için hazırladıkları koleksiyonlarında canlı, neon ve pastel renkleri bir arada kullandı.

Gökyüzü mavisi

Joseph Resort, Prada ve Camilla and Marc koleksiyonlarında gökyüzü mavisine bol bol yer verdi.

Beyaz

Christopher Esber ve Camilla and Marc natural renkler arasında en çok beyaz rengi kullandı.

Toprak tonları

Khaite, Anna Quan, Simon Miller, Max Mara ve Lee Matthews kış sezonu için en çok toprak tonlarını kullandı. Aynı tonlardan ceket, elbise ve kazaklar koleksiyonun büyük bir bölümünü oluşturdu.

Neo-mint

Canlı yeşiller birçok markanın tercihleri arasında olsa da haki, mint ve koyu yeşiller de bu sezon sık sık göreceğimiz renkler arasında. Emma Mulholland, Bassike ve Thurley gibi markaların koleksiyonlarında bolca yeşil görüyoruz.

Mor

Alice Mccall, Jonathan Simkhai ve Valentino koleksiyonlarında mor kaban, kazak ve elbise gibi parçalara yer verdi.

Soğuk gri

Christopher Esber, Anna Quan ve Fendi koleksiyonlarında bol bol soğuk gri, siyah ve beyaz gibi modanın temel renklerine bolca yer ayırdı.

Kışın ayakkabı seçimi nasıl olmalı? (9)

Kışın kapalı ayakkabılar içerisinde havasız kalarak kuruyan ayaklar, kötü kokulardan deri hastalıklarına kadar birçok rahatsızlığı beraberinde getiriyor. Dr. Rukiye Kaymaz, kış aylarında ayak bakımıyla ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:

Kışın kapalı ayakkabılar içerisinde havasız kalarak kuruyan ayaklar, kötü kokulardan deri hastalıklarına kadar birçok rahatsızlığı beraberinde getiriyor. Özellikle kış aylarında gün boyu bot ve çizme içinde kalan ayakların, uzun vadede ayak sağlığına ciddi zararlar verebildiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Rukiye Kaymaz, "Ayakların bakıma en çok ihtiyacının olduğu dönem kış dönemidir. Ayak bakımının ihmal edilmesi, ayak sağlığına gereken önem verilmemesi ve bilinçsizce yapılan uygulamalar bu zararı ikiye katlıyor" açıklamasında bulundu. Dr. Rukiye Kaymaz, kış aylarında ayak bakımıyla ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:

Bakım günlük yapılmalı

Ayakta dermatolojik bir sorun yoksa her gün düzenli olarak besleyici bir kremle ayaklar nemlendirilmeli. Ölü deriyi temizlemek için ayaklar ılık suda 10-15 dakika kadar bekletilmeli sonrasında peeling işlemi yapılmalı.

Kişiye özel ürünler kullanılmalı

Ayak bakımı yaparken kesinlikle kişiye özel ürünler kullanılmalı. Başkasına ait tırnak bakım setleri ve aletleri kullanılmamalı. Kullanılan tüm ürünler temiz olmalı.

Ayakkabı tercihi doğru yapılmalı

Ayağı rahatsız edecek ve şeklini bozabilecek tüm ayakkabı modellerinden uzak durulmalı. Bu tarz ayakkabılar ayağın şekline zarar verdiği gibi kişinin bir süre sonra sağlık problemi yaşamasına da neden olabilir. Doğru ayakkabı seçiminde önü geniş, ayak parmaklarına yandan ve üstten baskı yapmayan, ortopedik taban özelliği içeren ayakkabı ve bot tercih edilmeli.

Ayakkabı 24 saat aralıkla giyilmeli

Ayak kokusunu engellemek için düzenli duş, duştan sonra ayak parmak aralarının kâğıt havlu ile kurulanması ve aynı ayakkabı ya da botun en erken 24 saat aralıkla giyilmesi önerilir.

Ayaklara masaj yapılmalı

Ayaklara yapılacak masaj kan dolaşımını hızlandırır. Gün içerisinde yorulan ve şişen ayaklara parmaklardan başlayarak ayak bileklerine hatta dizlere kadar masaj yapılmalı. Rahat bir yere oturarak herhangi bir nemlendirici yardımıyla ayaklar yumuşayana kadar ovulmalı.

Ayda bir kez pediküre gidilmeli

Ayda bir kez ayak sağlığı merkezlerinde podiyatrik bakım ya da pedikür uygulamalarından yararlanılmalı. Kişisel tırnak bakım aletleri ile pedikür uygulaması yapılmalı.

Ayak bakım kontrolü yapılmalı

Ayaklarda dermatolojik bir sağlık durumu varsa kesinlikle bir uzman gözetiminde tedavi olunmalı, kişi yanlış uygulamalar ile ayak sağlığını riske atmamalı.